AYVANSARAY KAYIKCISI
  TEKNE ÇİZİMİ, GÖSTERİMLER
 

TEKNE ÇİZİMİ, GÖSTERİMLER

Teknelerin kağıt üzerindeki çizimleri teknik resim çizim kurallarına göre yapılır.Teknelerin şeklini kağıt üzerine dökmekte karşılaşılan en büyük sorun teknelerin yapısında hemen hemen hiç bir düz çizgi olmaması ve tekne gövdesinin neredeyse tamamen kıvrımlı formlardan oluşmasıdır.Alttaki resimde ortada üç boyutlu görüp şeklini algılayabildiğimiz tekne kağıt üzerine üstten, yandan ve enine kesitleri ayrı ayrı çizilerek taşınır.
Çizimlere başlamadan evvel teknenin gövde boyu,azami eni, planlanan derinliği (çektiği su),borda yüksekliği net olarak belirlenmiş olmalıdır.Çizime yardımcı olmak üzere çizim ölçeği,teknenin sahip olacağı posta sayısı,çizimin hassasiyetine göre teknenin su altı ve su üstünde kalan kısmının kaç parçaya bölüneceği ve posta aralığı kararlaştırılır.Posta aralıkları teknenin boyuna göre 10 veya 20 adet dikine çizgi ile işaretlenir.Teknenin baş ve kıçında fazla eğimli alanları daha iyi gösterebilmek için bu noktalarda bir veya iki yardımcı posta çizgisinden faydalanılabilinir.Teknenin karinası su hattı çizgisinden aşağıya doğru derinliğini eşit aralıklarla bölen yatay çizgilerle işaretlenir.

Dikine posta ve yatay su hattı çizgileri ile oluşturulan ölçekli ağ üzerinde tekne tasarımı çizilmeye başlanabilir. Teknenin enine kesitinin bir tarafına teknenin ana (en geniş) postasından itibaren başa doğru olan postalar; diğer tarafına ana postadan kıça doğru olan postaların çizilmesi adet olmuştur.

Tekne çizimi son derece dikkatle,çok ince uçlu bir kalemle,daha iyisi rapido kalemiyle yapılmalıdır.Aksi takdirde oluşacak ufak çizim veya plandan yapılacak ölçüm hataları teknenin inşası sırasında önemli sorunlar çıkarabilir ( 1:20 ölçekle çizilen planda örneğin bir postanın çiziminde oluşmuş 1.5 mm’lik bir hata inşa sırasında teknede 30mm’lik kalıcı bir yanlış uygulamaya sebep olacaktır).

TASARIM İÇİN TEMEL BİLGİLER

Boy – En oranı

Teknelerin boy - en oranı teknenin yapabileceği hız,manevra yeteneği ve denge özelliklerini belirler.

 

Yüksek bir boy-en oranı (narin tekne) teknede yeterli motor gücü olduğu takdirde hızlı bir tekne yaratacaktır. Bu çok eski zamanlardan beri bilinen bir tespittir. Bu tarz bir tekne ayrıca rotasından kolay sapmadan düz bir çizgi üzerinde yol alabilecektir. Ancak bu teknelerin manevra yetenekleri ve stabiliteleri yüksek değildir. Düşük bir boy – en oranı teknenin denge ve manevra özelliklerini arttırırken, doğrusal hareket yeteneğini ve hızını olumsuz etkileyecektir.

Ancak ufak teknelerde özellikle yeterli kabin içi hacmi yaratabilmek için bu dezavantaj göze alınmaktadır (Ancak hafif,karinası düz,kayıcı tipte tekne formlarında teknenin özellikle kıç tarafının geniş olması tersine sürati arttırıcı rol oynar).

 

Derinlik (Teknenin çektiği su)
Genelde teknenin kullanılacağı bölgenin su derinliği teknenin çektiği suyun derinliğini belirler.Teknenin stabilite hesapları tamamlandıktan sonra bir moment hesabıyla planlanan tekne derinliğinin yelkenlilerde rüzgar basıncına karşı yeterli olup olmadığı kontrol edilir. Değer düşük çıktığı takdirde ya salma derinliği arttırılmalı yada salma içindeki safra ağırlığı yükseltilmelidir.

Borda yüksekliği
Teknenin güverte kenarının en alçak olduğu noktada ölçülen;bu nokta ile su hattı çizgisi arasındaki yükseklik ölçüsüdür.Genelde çok eski dönemlerden beri tekne su hattı boyunun asgari 1/10’u olarak seçilirse de,ufak teknelerde bu değer neredeyse daima aşılır,büyük teknelerde ise altına inilebilir.Küçük teknelerde kamara içinde yeterli boy mesafesi sağlamak için bordalar yüksek tutulur.Büyük teknelerde ise yeterli hacimler zaten mevcut olduğundan estetik kaygısıyla borda yüksekliği düşürülebilir. Borda yüksekliği teknenin burnunda azami, son 1/3’lük kısmında veya en kıçta en düşük değerdedir.

Ağırlık,deplasman
Teknenin eni ve boyu yanısıra en önemli değerlerinden biridir. Arşimed prensibine göre suya batırılan bir cismin taşıracağı su ağırlığına eşittir.Teknenin ağırlığı tasarım çizgilerini kuvvetle etkiler. Alçak ve akıcı formlar hafif teknelerin göstergesidir.Yatların son 100 senede gittikçe daha hafif imal edildikleri kesin bir tespittir.Geçmiş dönemlerin hafif yarış yatları günümüzdeki ağır deplasman teknelerinin ağırlığına sahiptiler.O dönemde mevcut yapı malzemelerinin hafif tekne inşaasına imkan tanımadıkları da gözden uzak tutulmamalıdır.20.yüzyıl başlarında devrimsel nitelikte hafif tekneler imal edilmişlersede,bunlar malzeme yetersizlikleri nedeniyle korunmuş sularda yarışmak üzere ve çok kısa ömürlü olacakları bilinerek tasarlanmışlardı.Ancak bu tekneler içinde bile günümüze kadar korunmuş ve halen kullanımda olanları vardır.

Safra
Teknenin stabilitesini ve yelken taşıma yeteneğini belirler.Günümüzde safra ağırlığının teknenin toplam ağırlığının asgari % 30’u civarında olması benimsenmiştir. Geniş teknelerin yüksek form stabiliteleri nedeniyle daha az safra taşıyabileceği,narin teknelerin ise daha fazla safraya ihtiyaç duyduklarını söyleyebiliriz. Safra miktarı aynı kalacaksa; bu durumda narin teknenin salması daha derin olmak zorundadır.

Su altı yüzeyi
Teknenin yan görünüşünde su altında kalan tüm yüzeylerinin (gövde, salma ve dümen) toplam alanıdır. Basitçe teknenin rotasından çıkarak yanal sürüklenmesini engelleyen bu yüzeydir. Bu nedenle bu alanın fazla olmasının (uzun salma) teknenin seyir özelliğini arttıracağı düşünülebilir. Ancak daha 1930’larda yetenekli tasarımcılar aerodinamik biliminin ve uçak teknolojisinin gelişimini iyi yorumlayarak su altı yüzeylerini azaltmış, ancak profilli yüzeyler kullanarak, teknelerin seyir özelliklerini eskisinden daha iyi hale getirmişlerdir.

Stabilite
Teknenin (boyuna veya enine eksenlerinde) belli bir açıda yattıktan sonra, yatıran kuvvetin (dalga veya rüzgar etkisi) ortadan kalkması ile; doğrularak normal yüzme durumuna geçme yeteneğidir. Bu özellik teknenin devrilmeye karşı emniyetini sağlar.
Bir tekne sakin suda normal dik konumunda yüzerken teknenin ağırlık merkezi olan G noktasında bir kuvvet aşağı, arzın merkezine doğru; suyun kaldırma kuvveti F ise yukarı doğru ters yönde etkir. Bu iki kuvvet karşılıklı olarak birbirlerinin etkisini ortadan kaldırır ve tekne belli bir miktar suya batarak yüzer. Dışardan etkiyecek bir kuvvetle tekne yattığında teknenin ağırlık merkezi olan G noktası konumunu değiştirmezken F noktası (suya batan tekne gövde formu değiştiğinden) teknenin yattığı yöne doğru kayarak konumunu F  noktasına doğru değiştirir. Bu öteleme hareketi sonucu tekneye etkiyen kuvvetler değişir.Tekne orta ekseni ile F noktasında etkiyen kuvvetin yönü metasentrum adı verilen M noktasında kesişir. G noktası ile F noktasından M noktasına giden kaldırma kuvveti çizgisi arasına kalan h mesafesi bir kuvvet koludur. Teknenin deplasmanı D ile h kuvvet kolu çarpıldığında (etkileyen dış etken ortadan kalktığında) tekneyi düzelten doğrulma momenti oluşur.

 


3.3 KONSTRÜKTÖR ve TASARIM

Yatlar geçmiş dönemlerde tüm dünyada tekne ustasının tecrübelerine göre inşa edilmişlerdir. O dönemlerde tekne tasarımını önceden hesaplama yöntemleri geliştirilmemişti. Bu gün de ülkemizde ve dünyanın çeşitli ülkelerinde özellikle geleneksel tekneler nesiller boyunca aktarılan tecrübe birikimi ve ustalıkla inşa edilmektedir. Bu yöntem teknelerin formları, boyları, deplasmanları ve kullanım amaçları fazlaca değiştirilmedikçe iyi netice verebilmektedir.

Ancak genelde altta yer alan bir omurga üzerine ortada bir ana posta ve başta ve kıçta birer yardımcı posta yerleştirerek diğer postaları bunlara uydurarak tekne inşa etme usulü, teknenin formu, ağırlığı, derinliği ve dengesi bakımından pek çok belirsizlik içerir.

Günümüzde deniz emniyeti ve stabilitesi yeterli, su direnci mümkün olduğunca azaltılmış ve hızı olabildiğince optimize edilmiş bir tekneyi tasarlayabilmek için iyi bir eğitime ve önemli oranda tecrübeye gerek vardır. Ayrıca sürekli gelişen ve çeşitlenen inşa malzemeleri de uzmanlık gerektirmektedir. Bu nedenle tekne inşa etmek veya ettirmek isteyen meraklıların ilk önce bir proje edinme yolunu bulmaları gerekir.

Proje temininde iki alternatif mevcuttur.Bunlardan birincisi ve daha ucuz olanı "stok veya çekmece" projesi adı verilen bir proje satın almaktır. Bazı tasarımcılar amatör yapımcılar için özel projeler üretmekte veya daha önce bir müşterileri için çizdikleri tasarımı ehven bir fiyatla başka müşterilere sunmaktadırlar. Bu tarz projelerin avantajı ucuz ve denenmiş olmaları, dezavantajı ise eskimiş tasarım olabilmeleridir. Diğer yol ise tasarımcı ile yapılacak görüşmelerle, ne tarz bir tekne istediğimizi ona tam olarak aktarmak ve kendimize özel bir proje üretmesini talep etmektir. Bu tip bir tasarım tabiatıyla daha pahalı; ancak bize özel olacaktır.

Özellikle hazır plan sunan tasarımcılar bunları kataloglarda toplamakta ve bu kataloglarda yer alan tekneler için düşük bir ücret mukabili bazı proje sayfalarını müşteriye vermektedirler. Böylelikle ilgilendiğimiz bir tekne ile ilgili belli başlı görünüşleri, teknenin özelliklerini inceleme imkanı yaratılmaktadır. Hazır planlar CTP (fiberglass), ahşap (kontrplak veya masif kaplama) metal (çelik veya aluminyum ) gibi değişik malzemeler için ve amatörler düşünülerek yuvarlak postalar yanısıra imali kolay köşeli postalı olarak da tasarlanmaktadır.
 

Güney Afrikalı tasarımcı Dudley Dix’in Didi 38 tanıtım planları

Tasarımcılar içinde en ufak detaya kadar planlayan ve çizen ‘’ağır işçiler’’ olduğu gibi; şık ve iddialı bir tasarımın ana hatlarını ortaya koyup, tüm detayların çözümünü yapımcı tersaneye bırakan, ayrıntılardan sıkılan ‘’sanatçı ruhlular’’ da mevcuttur. Bu nedenle iyi bir projede hangi çizim ve detayların bulunması gerektiği konusu önemlidir. Aşağıda projenin kapsaması gereken çizim ve hesap föyleri verilmiştir :

GÖVDE ÇİZİMLERİ VE HESAPLAR
   (Deplasman, Stabilite,trim)
ÖLÇÜ PLANI
   (Güverte ve kamara ölçüleri )
ARMA VE YELKEN PLANI
  
(Ölçüler )
İNŞA PLANI
   (Ana posta,boyuna kesit ve detaylar)
İÇ YERLEŞİM PLANI
   (Boyuna kesit,üstten görünüş,enine kesitler)
SALMA ÇİZİM VE HESAPLARI
DÜMEN PALA VE DONANIM PLANLARI , HESAPLARI
GÜVERTE PLAN VE DONANIM DÖKÜMÜ
TANKLAR VE BORU BAĞLANTI PLANI
MOTOR YATAĞI
EGZOST SİSTEMİ
ELEKTRİK ŞEMASI

Tasarımların fiyatlandırılmasında genelde çizimi yapılan teknenin tersane inşa bedelinin belli bir yüzde oranının alınması adet olmuştur.

Tekne tasarımcısı ararken ne tip bir tekne istediğimizin kafamızda şekillenmiş olması her iki taraf için kolaylık sağlayacaktır. Yat tasarımcıları aynen diğer mesleklerde de olduğu gibi, belli alanlarda uzmanlaşmaktadırlar. Kimi tasarımcılar hafif, yüksek performanslı teknelerde, kimi uzun geziler yapabilecek ağır ama konforlu teknelerin tasarımında, kimi sadece çok gövdeli katamaran veya trimaran tarzı teknelerde tecrübelidirler. Ayrıca çok tanınmış ve megayat tasarlayan bir desinatör büyük ihtimalle 8 metrelik bir tekne projesi çizim önerimizi kibarca reddecektir.

3.4 TERSANE SEÇİMİ

Bir proje edindikten sonraki aşama teknemizi inşa ettirecek bir tersane veya atölye bulmak olacaktır.Burada en önemli kriterin fiyat olacak olması kaçınılmazdır. Başta bir tekneyi meydana getiren farklı malzemeler, çeşitli donanım ve aksesuarlar, gerekli işçilik sürelerinin tespiti gibi nedenlerle teknenin maliyeti konusunda bir his sahibi olmak zor olacaktır. Yüksek fiyata bir mal sahibi olmayı hiç kimse istemez. Ancak daha sonra problem yaşamamak için bize önerilen fiyatın gerçekçi olmasına çok dikkat etmek gerekir. Teknemizi inşa ettirecek işletmeyi ararken sorup soruşturmak, daha önce yaptıkları tekneleri görmek, bu teknelerin sahipleriyle görüşerek deneyimlerini dinlemek çok faydalı olacaktır.

Kararımızı verdikten sonra sağlam bir sözleşme yaparak; yapım tarz ve yöntemini, kullanılacak malzemeleri, monte edilecek donanımları, fiyat ve ödemeleri, yapım süresini, sözleşmeye uyulmaması halinde hangi merci ve yöntemlere başvurulacağı gibi çeşitli konuları açıklığa kavuşturmak gerekir.

3.5 AMATÖR YAPIMCI

Arzu ettiğimiz bir tekneye çok daha uygun giderlerle sahip olmanın tek yolu amatör yapımdır. Ancak böyle bir projenin zorluklarını baştan çok iyi tartmak gerekir.Burada tekne için gerekli finansmanın gerçekten sağlanabilmesi, tekneyi başarı ile tamamlamak için gerekli zaman ve moral gücünün bulunması, uzun bir süre ihmal edilecek olan aile fertlerinizin kesintisiz desteği, yapım yeri ve yapım araç-gereçlerinin temini ve yetenek ile bilgi birikimi gerekmektedir. Daha önce benzeri bir işi başarı ile tamamlamamış ve bedenen çalışmaya alışık olmayan birinin başarılı olması çok zordur. Böyle bir tecrübeniz yok ise, öncelikle mesela ufak bir bot inşa etmeyi denemek ve yeteneğimizi gerçekçi olarak test etmek daha doğrudur. Bu tarz bir yapımla kazanılacak özgüven bize daha büyük projeler için cesaret verecektir.

Amatör yapıma niyetli denizcilerin bu konuda yurtdışında yayınlanmış olan kitaplara ulaşmaya çalışmaları faydalı olacaktır.Diğer bir alternatif ise, ülkemizde pek az örneği olmasına rağmen, bir üreticiden makul fiyatla boş tekne gövdesini satın alarak, teknenin iç ve dış donanımını tamamlamaktır. Bu uygulama yabancı ülkelerde epey yaygındır ve makul bir sürede tekneyi tamamlayarak denize kavuşmanın yanısıra bir miktar tasarruf edebilme şansını yaratmaktadır.

Amatör yapımcılar fiberglass tekne imal ederken bir kalıp yapma şansına sahip olmayacakları için; amatör yapım fiberglass teknelerin dış yüzeylerinde zahmetli bir macunlama ve tesviye, zımpara işlemi gerekecektir. Ahşap tekne yapacak amatörlerin masif ahşap kaplama yerine kontrplak malzemeyi yeğlemeleri yapım işini kolaylaştıracaktır. Metal tekne yapacaklar ise büyük oranda profesyonellik gerektiren yuvarlak postalı tekne yerine yapımı kolay olan köşeli tasarımları tercih etmelidirler.

 
  Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı! http://ahulusikalay67.tr.gg/  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol